Basın Bildirisi, 10 Ocak 2025, Edirne
Verem Savaş Haftası 1948 yılından bu yana anılmakta, anımsatılmaktadır.
Verem - tüberküloz - hastalığı dünyada en önemli 10 ölüm nedeninden biridir. Tüberküloz, en çok öldüren bulaşıcı hastalıktır.
Dünya’da, 2023 yılında toplam 10,8 milyon kişinin tüberküloza yakalandığı, bu hastaların %24’ünün yani 2,6 milyon veremli kişinin, dünya sağlık kayıtlarına girmemiş, yani kayıt dışı olduğu hesaplanmaktadır. Covid-19 salgını verem kayıtlarının azalmasında önemli bir etmen olmuştur. Covid 19’un yol açtığı ölümler 2020 ve 2021 yıllarında tüberkülozdan fazla iken Covid 19 salgınının etkisi azalınca 2022 ve 2023’te tüberküloz ölümleri bulaşıcı hastalık ölümlerinde yine birinci sıraya yükselmiştir.
Afrika ve Asya’da ciddi, ekonomik olarak yıkıcı, çok sayıda ölüme yol açan bir hastalık olmayı sürdürmektedir. Hastalığın en çok etkilediği Hindistan, Endonezya gibi ülkelerin, sağlık alt yapılarının yetersizliği yanında ekonomik sorunları da büyüktür. Yoksulluk, yetersiz beslenme tüberküloz hastalığının oluşmasında en önemli nedenlerden biridir. Bu nedenlerle, uzun yıllar bu hastalığın acıları sürecektir.
TÜRKİYE’DE TÜBERKÜLOZ
Ülkemiz, tüberküloz kontrolünde başarılı bir ülkedir. 2023 yılında kayıtlı hasta sayısı 9.527’dir. Covid 19 öncesi 2019 yılında 11.401 kayıtlı hastamız vardı. Yani, 4 yılda kayıtlı hasta sayımızda %16,4 oranında düşüş görülmüştür. Bu düşüşün tamamen hasta sayılarının azalmasına bağlı olmayabileceği unutulmamalıdır.
Verem hastalığının hızlı teşhisinde gelişmiş ülkelerde yaygın bir şekilde kullanılan tb-PCR testlerinin (pandemi sırasında ilçelerde –bile yapılabilen covid-PCR gibi) ülkemizde de yaygınlaştırılmasını, özellikle bulaşıcı verem hastalarının hızlı teşhisinin sağlanmasını istiyoruz.
Dünya’da dirençli tüberkülozda yeni ilaçlar ve yeni tedavi rejimleri ile 6 ay ya da 9 aylık tedaviler geliştirilmiştir. Tedavi başarı oranları bu rejimlerde yüksektir.
Tüberküloz koruyucu tedavisinde yeni ilaç kullanımı ile tedavi süresi kısalmaktadır.
Bu ilaçların ülkemizde de temin edilmesini ve kullanılmasını istiyoruz.
Tüm hastalıklar için en önemli sağlık yapılanmasının birinci basamak sağlık hizmetleri olması durumu, halen tüberkülozun kontrolünde de geçerlidir. Verem savaşında birinci basamak olan verem savaşı dispanserlerinin çalışması çok değerlidir. Bu kurumlarda çalışan personelin yeterli olması, sürekli olması, eğitimli olması ve özlük haklarının eş konumdaki personelle eşitlenmesi gereklidir. Verem savaşının küçümsenmesi ve çalışanlarının başka kurumlarda görevlendirmelerinin hatalı olduğunu düşünüyoruz. Personel eğitiminin de tasarruf tedbirlerine dahil edilmesi zarar verir.
Son yıllarda sürekli belirttiğimiz bir konu da yıllık olarak yayımlanan raporlardır. Dünya Sağlık Örgütü her yıl kasım ayında “Dünya Tüberküloz Raporunu” yayımlamaktadır; 2024 dünya raporu yayımlanmıştır. Türkiye’de ise bu raporlar 3 yıl geriden gelmektedir; son yayımlanan rapor 2021 tarihlidir. Başarılı bir verem savaşı yürüten ülkemizin bu başarısını yansıtan verilerin zamanında yayımlanmamasının nedenini bilmek istiyoruz. Cumhuriyetimizin en başarılı sağlık programlarından biri olan tüberküloz kontrolünün sürekli ve başarılı şekilde sürdürülmesini arzu ediyoruz.
Dr. Celal KARLIKAYA
Türk Toraks Derneği Trakya Şube Başkanı
Edirne Tabip Odası Başkanı
Trakya Üniversitesi Radyo Programı
Basından yansımalar
Kommentare